Tango'nun Tarihini Biliyor musunuz ?

Getty

Tango, 19. yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmış, aşk, tutku ve hüzün duygularını yansıtan bir dans türüdür. İsminin Afrika tamtamlarının çıkardığı "tan-go" seslerinden geldiği ya da Latincede dokunmak anlamına gelen "tangere" fiilinden türediği düşünülmektedir.


1800'lü yıllarda Avrupa çok zor koşullarda yaşıyordu. Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz...Uzun süren savaşlar beraberinde yoksulluğu, açlığı, kıtlığı getirmişti. Pek çok yorgun Avrupalı insan Güney Amerika'ya göçmüştü. Bu yeni kıtada da yabancı kalan onca insanın sorunları daha da arttı. Kadınlar geneleve düşüyor, erkekler kendilerini içkiye ve bu genelevlerine veriyorlardı.
Yaşadıkları hayal kırıklıkları , geleceğe dair büyük umutlar ve geçmişten getirdikleri kültürle harmanlanarak öncelikle Tango müziğini oluşturmaya başlamıştır. Tango, Buenos Aires’te, o dönem alt sınıf olarak adlandırılan fakir ve en temel sosyal haklardan bile yararlanamayan bu insanlar tarafından yaratılmıştır. Genelevdeki kadınlar bekleyen erkekleri oyalamak için dans etmeye sonra da erkekler bu dansa katılmaya başlamıştır. Böylece 1865 ile 1880 arası ortaya çıkan Tango müziği, içerisinde hırçınlık, asilik, küstahlık gibi bazı duygular ile kalp kırıklıkları ve paramparça olan hayaller nedeniyle oldukça melankoliktir.

Arjantin Tangosunun müziği 2/4’lük, 3/4’lük veya 4/4’lük ölçülerde olup, sert hatlıdır ve ritmleri belirgindir. Arjantin Tango, Avrupa’ya 20.yüzyılın başlarında, gemilerle Fransa’ya, gelen Arjantinli tangocular tarafından taşınmıştır. Bu dönemden sonra, özellikle Paris’lilerin bu dansa olan ilgisi sayesinde Tango, Arjantin sosyetesinde de değer kazanmıştır. İlk kez 1917 yılında Carlos Gardel’in smokin giyerek, her türlü argo ve erotizmden uzak sözlerle tango söylemesi, müziğin üst kesimlerce değer kazanmasını hızlandırmıştır. Avrupa'nın ilk tango çılgınlığı Paris'ten sonra Londra, Berlin ve diğer başkentlere sıçramış, 1913'lerin sonlarına doğru, New York'u ve Finlandiya'yı da etkisi altına almıştır.

Öncelikle yine alt kesimlerce sevilip yayılan Tango zamanla üst kesimlerde de beğenilmeye başlar. Ancak Arjantin’deki stil ile Avrupa’da yapılması hoş karşılanmamış ve modernleştirme adı altında sadeleştirilmiştir. Böylelikle “Avrupa Tango”’su ortaya çıkmış, kısa sürede diğer Avrupa ülkelerine de yayılmıştır.

Buenos Aires'te Tango'nun üst kesimlerce de benimsenmesi ve dünyayı etkilemesi 1920 ile 1940 arasıdır. Bu dönem Arjantin'de Tango'nun Altın Çağ'ı olarak nitelendirilir. Artık Tango dansı kendi içinde biraz daha yumuşayarak, salon Tangosu halini almıştır. Orkestralarla, kulüplerde hızla yayılır.

Türkiye'de ise Cumhuriyet'ten sonra yayılmaya başlamıştır. Dönemin öne çıkan bestekarları
Necip Celal, Necdet Koyutürk ve Fehmi Ege’dir. Bu dönemde yapılan “Ballroom Tango”, yani daha az vücut teması ile yapılan tango öne çıkmıştır.