1940'larda Alfred Sturtevant adlı ünlü bir genetikçi dil yuvarlamanın anne ve babadan yalnızca birinden alınan genle ilgili olduğunu söylemişti. Bu varsayıma göre ebeveynlerden biri dilini yuvarlayabiliyorsa, çocukta yuvarlayabiliyor, ebeveynlerin ikisi de yuvarlayamıyorsa çocukta yuvarlayamıyor demekti.
Uzun süre dil yuvarlayabilmenin genetik olduğu düşünüldü. Nüfusun %65 ile %81'i dilini yuvarlayabiliyordu. Bunların çoğu da kadın.
Fakat son zamanlardan yapılan ve tek tek bireylerin yaptığı açıklamalar dil yuvarlayabilmenin genetik olmadığını, öğrenilebilir olduğunu ortaya koydu.
Nitekim Delawere Ünivrsitesi'nde yapılan bir araştırmada dil yuvarlayamayan 33 öğrenciden her gün bunu denemeleri istenmiş, her ay bir kişi de bunu yapmayı başarmıştı. İkizler üzerinde yapılan araştırmalar sonucu anne ve babanın kesinlikle dil yuvarlayamazken çocuklarının bunu yapabildikleri ve çocukken böyle bir yetisi yokken sonradan bu yetiyi edinilebilen insanların dinlenmesi gibi birçok araştırma genlerin yüzde yüz dil yuvarlama üzerinde etkili olmadığını, dil yuvarlamanın öğrenilebilir olduğunu kanıtlıyor.